Birçoğumuz çocukluk döneminde yabancı dil öğrenmeye başlamak zorunda kaldık. Kimisi beğendi, kimisi daha az. Ancak hayatınızın bir noktasında yeni bir dil öğrenmeniz gerektiğine karar verirseniz bu konuya yürekten yaklaşmanız gerekir. İlk başta kafanız bile karışabilir: ne yapacağınızı veya nasıl yapacağınızı bilmiyorsunuz. Bu nedenle birkaç ipucu faydalı olabilir; hangi dili öğrendiğiniz önemli değildir çünkü prensip büyük ölçüde aynıdır.
1. Neden bir dil öğrenmek istediğinizi belirleyin
Bir dili öğrenmeye başlamadan önce onu neden öğrenmek istediğimizi anlamamız gerekir. Çeşitli çevrimiçi kurslara kaydolurken, öncelikle hangi amaçla dil öğrenmek istediğiniz sorulur: iş için, yabancı bir ülkede eğitim almak için veya en azından hobi için. Bir yandan bunu tespit ederek neye daha çok, neye daha az odaklanacağınıza daha iyi karar verebileceksiniz. Öte yandan açıkça belirlenmiş bir hedef, hedefinize ulaşmanızı sağlar. Hedef, herhangi bir işte ana motivasyon kaynağıdır.
2. Her gün, az da olsa pratik yapın
Yabancı dil öğrenmenin sistematik ve sürekli bir süreç olması önemlidir. Ulaşmak istediğiniz belirli bir hedefiniz olabilir ancak gerçekte dil öğrenmek hiçbir zaman bitmez. Ancak pratikte dil canlanır; onunla nadiren temasa geçerseniz hızla unutulabilir. Bu nedenle, özellikle eğitimin başlangıç aşamasında, çalışmayı günlük yaşamın bir parçası haline getirmek gereklidir. Kitap okuyarak saatler harcamanıza gerek yok. Yavaş yavaş, verimli bir şekilde öğrenin ve eğlenin.
3. Dili konuşan insanlarla tanışın
Daha önce de söylediğimiz gibi dil pratikte hayat bulur, dolayısıyla onu yalnızca teorik materyali inceleyerek öğrenmek imkansızdır. Ders kitabında verilen alıştırmalar öğrendiklerinize hakim olmanız için yeterli değildir. Dilin ana amaçlarından biri iletişim olduğundan, karşılığında yeni insanlarla tanışmanız tavsiye edilir; bu, aynı dili öğrenen biri veya anadili İngilizce olan biri olabilir. Onlarla yazılı ve sözlü iletişim kurarak en sevdiğiniz filmler, günlük haberler, ilgi alanlarınız ve hatta hava durumu hakkında konuşabilecek ve öğrendiğiniz gramer ve kelimeleri uygulamaya koyabileceksiniz. Bu arada, seçtiğiniz dili anadili olarak konuşan kişilerle bağlantı kurmak için çeşitli uygulamalar var.
4. Kendinizle konuşun
Yeni bir arkadaş bulamazsan endişelenme, her zaman kendi kendine konuşabilirsin. Birçoğumuz muhtemelen bir soru sorup kendimiz cevapladığımızda veya kendimizi bir tür realite şovunda hayal ettiğimizde kendimizle röportaj yapmışızdır. Bu tür durumları yabancı bir dilde hayata geçirirsek, bu bize en önemli konuda yardımcı olacaktır: bu dilde düşünmeye başlamak. Davranışınızı sürekli yüksek sesle veya zihinsel olarak anlatmak, etrafınızda olup biteni değerlendirmek, şaka yapmak, akşamları gününüz hakkında konuşmak da etkili uygulamanın bir parçasıdır.
5. Günlük tutun
Gününüz hakkında konuşmayı veya yazmayı tercih ediyorsanız, günlük tutmak bunu yapmanın en iyi yoludur. Günlükte ayrıca her gün ele aldığınız konuları yazabilir ve ilerlemenizi takip edebilirsiniz.
6. Gördüğünüz her şeyi çevirin
Yeni kelimeler edinmek, dil öğrenirken karşılaşılan en büyük zorluklardan biridir. Bazı insanlar yeni kelimeleri doğrudan sözlükten öğrenmeye çalışırlar ki bu da açıkça daha az etkili olur. Daha önce uygulamanın öneminden bahsetmiştik ve şunu da ekleyelim ki, pratik yaparak öğrendiklerimizi en iyi hatırlarız; Bu nedenle, ister bir şişenin üzerindeki etiket, ister sosyal ağlardaki bir reklam gönderisi olsun, gördüğünüz her şeyi çevirin. Önce içeriğini anlamaya çalışın, ardından yabancı kelimelere sözlükten bakın. Aynı dilde derlenmiş açıklayıcı bir sözlük kullanmanız daha iyi olur.
7. Bu dilde edebiyat okuyun ve film/dizi izleyin
Bu, bir dili öğrenmenin en yaygın yollarından biridir, dolayısıyla amacı hakkında çok fazla konuşmaya değmez. Bunun sizi seçtiğiniz dilin konuşulduğu kültürle tanıştıracağını unutmayın. Yabancı dil öğrenmenin herhangi bir aşamasında kitap (hatta masal) okuyabileceğinizi, film veya dizi izleyebileceğinizi de belirtmekte fayda var – ilk başta biraz anlayacaksınız ve sonra daha tanıdık kelimelerle veya gramer yapılarıyla karşılaşacaksınız. metinler veya karakter diyalogları.8. Podcast’leri, sesli kitapları, şarkıları dinleyin.
Kültür hakkında bilgi edinmenin bir başka harika yolu da podcast dinlemektir, özellikle de yazar sıklıkla sosyal konulara değiniyorsa. Ek olarak, sesli materyali dinleyerek dilin temel özelliklerinden biri olan telaffuzu geliştireceksiniz. Araba sürerken veya başka şeyler yaparken podcast’leri ve sesli kitapları dinleyebilmeniz de kullanışlıdır. Şarkıları dinlemek de ilginç, özellikle de sözlerini tercüme etmeye çalışırsanız.
9. Sosyal medyayı yeni dile uyarlayın
Kendinizi bir dilin kültürüne daha iyi kaptırmak için moderniteyle bağınızı kaybetmemek gerekir. O yüzden yüzyıllar önce yazılan kitaplarla, yıllar önce çekilen filmlerle yetinmeyin. Seçtiğiniz dilde materyaller yayınlayan web yayınlarına abone olun, YouTube veya TikTok’ta çeşitli konularda videolar izleyin. Sosyal ağın dilini değiştirmeniz önerilir – ilk başta biraz dikkatli olmanız gerekecek, ancak sonunda birçok ilginç ve faydalı kelime öğreneceksiniz.
10. Hata yapmaktan korkmayın
En önemli şey, hataların “geleceğini” hatırlamaktır. Bunda şaşırtıcı ya da şok edici bir şey yok. Cesurca konuşun, düşünceli ama korkusuzca yazın. Pratik yaparak öğrenilen bir hata, size korkudan veya çekingenlikten dolayı sessiz kalmaktan daha fazla fayda sağlayacaktır. Ayrıca, dünyadaki insanların yüzde 40’ının yalnızca bir ana dil konuştuğunu ve yabancı dil öğrenme konusunda büyük bir adım attığınızı unutmayın, dolayısıyla artık hiçbir şey sizi korkutmamalı!
Bonus: Tekrar, öğrenmenin anasıdır.
Son olarak, öğrendiklerinizi sürekli tekrarladığınızda öğrenmenin en etkili olduğunu hatırlatalım.
